Ergin, bu sürecin sadece Kürt vatandaşlar için değil, tüm Türkiye halkları için kapsayıcı ve birleştirici bir yaklaşımı temsil ettiğini ifade etti.
“Dil ve Kültür Tüm Halklar İçin Güvence Altına Alınmalı”
Ergin, “İnsanımızın uzun yıllardır gündeme getirmek istediği dil ve kültür meselesi, ayrımcılığa mahal vermeyecek şekilde anayasal güvence altına alınmalı. Bu sadece Kürt kardeşlerimiz için değil, tüm halklarımız için önemlidir” dedi.
“Eşit Yaşam Hakkı Ortak Varlığımızdır”
Türkiye’nin tüm halklarının ortak bir geçmişi ve geleceği paylaştığını belirten Ergin, “Biz bu ülkeyi birlikte kurduk, o zaman birlikte yaşayabileceğimiz haklara da sahip olmalıyız” ifadeleriyle, eşit yurttaşlık ilkesine dikkat çekti.
“Kürtçeye Eğitim ve Yaşam Alanı Açılmalı”
Ergin, Kürtçenin bir eğitim dili haline gelmesinin önünü açacak adımların atılması gerektiğini vurgulayarak, “Kürtçenin eğitimde ve sosyal yaşamda yaygın şekilde yer bulması, kültürel zenginliğimizin yaşatılması açısından elzemdir” dedi.
“Bölgesel Eşitsizlik Giderilmeli”
Ayrıca Ergin, bölgeye yönelik ekonomik teşviklerin artırılması ve ayrımcılıkların giderilmesi gerektiğini belirterek, “Kimliğin, kültürün tanınması ve bunların anayasal güvenceye alınması halkımızın en büyük beklentisidir” ifadelerini kullandı.
