İngiltere Adalet Bakanı Shabana Mahmood, cinsel suçlular için kimyasal hadım uygulamasının pilot programını ülke genelinde genişletme kararı aldıklarını duyurdu. Daha önce güneybatı İngiltere’de beş hapishanede denenen bu gönüllü programa, 20 hapishane daha dahil edilecek. Mahmood, bu uygulamanın etkisini değerlendirmek ve cinsel suçların tekrarlanmasını önlemek için daha fazla veri toplanmasının önemine vurgu yaptı.
Mahmood, gönüllülük esasına dayalı bu programın ulusal düzeyde uygulanabilirliği üzerinde çalıştıklarını ve zorunlu hale getirilip getirilmeyeceğini de araştırdıklarını belirtti. Ancak, zorunlu bir uygulamanın etik açıdan tartışmalı olduğunu ifade eden Adli Psikiyatri Profesörü Don Grubin, “Bir kişiyi bu tedaviyi almaya zorlamak hem etik dışıdır hem de birçok doktor bu konuda direnç gösterecektir.” dedi.
Kimyasal hadım, cinsel dürtüleri azaltmayı hedefleyen ilaçların yanı sıra, suçluların davranışlarının altında yatan psikolojik nedenleri ele alan terapi programlarını da içeriyor. Uygulama, özellikle cinsel dürtülerini kontrol etmekte zorlanan ve problemli cinsel düşünceleri olan suçlulara yönelik olarak tasarlandı.
Etkinliği tartışılıyor
Kimyasal hadımın etkisiyle ilgili araştırmalar sınırlı olsa da, mevcut veriler umut verici. Bir çalışmada, tedavi gören 10 suçlunun hiçbiri yeniden suç işlemezken, başka bir çalışmada kimyasal hadım uygulanan suçluların yeniden suç işleme oranının %60 daha düşük olduğu gözlemlendi. Prof. Grubin, bu tedavinin cinsel dürtüleri azaltmada oldukça etkili olduğunu belirterek, “Bu, doktorların hastaları tedavi etmesiyle ilgili bir süreç, ancak yan etkisi olarak yeniden suç işleme oranlarını düşürüyor.” dedi.
Pilot programın geleceği
İngiltere’deki pilot program, 2007 yılında HMP Whatton hapishanesinde başlatılmış ve 2016’da altı hapishaneye daha yayılmıştı. 2022’de ise güneybatı İngiltere’de beş hapishanede uygulama genişletilmişti. Şimdi ise bu programın 20 hapishaneye daha yayılması planlanıyor.
Mahmood, bu uygulamanın yalnızca cinsel suçluların rehabilitasyonuna yardımcı olmakla kalmayıp, aynı zamanda toplum güvenliğini artırmak için önemli bir adım olduğunu belirtti. Ancak, uygulamanın yalnızca ilaç tedavisiyle sınırlı kalmaması ve psikolojik müdahalelerle desteklenmesi gerektiğine dikkat çekti.