Gazze’de İsrail ablukasının yol açtığı insani kriz, halkı temel gıda maddelerine ulaşmak için çaresiz bir mücadeleye sürüklüyor. Yardım dağıtım noktalarında yaşanan kaos, hem fiziksel hem de duygusal olarak halkı tüketiyor. İnsanlar, açlık ve onursuzluk arasında sıkışmış durumda.
Hayatta kalma mücadelesi
31 yaşındaki Jehad Al-Assar, Deir el-Balah’taki çadırından sabahın erken saatlerinde yola çıktı. Hamile eşi ve iki küçük kızına yiyecek götürebilmek için yaklaşık 10 kilometre yürüyerek Rafah’taki yardım dağıtım noktasına ulaştı. Ancak burada karşılaştığı manzara, açlığın ve umutsuzluğun boyutlarını gözler önüne serdi.
“Kapılar açıldığında binlerce insan içeri akın etti. Kimse sıraya girmedi, herkes bir şeyler kapmaya çalışıyordu.” diyen Jehad, yaşananları “insanlık dışı” olarak tanımladı. Kalabalığın arasında ezilme tehlikesi geçiren Jehad, sadece birkaç konserve, biraz şeker, makarna ve bisküvi almayı başardı.
Açlık ve aşağılanma
35 yaşındaki Walaa Abu Sa’da ise üç çocuğu için yardım almaya çalışırken yaşadığı utancı anlattı. Al-Mawasi’deki yerinden edilmişler kampında yaşayan Walaa, çocuklarının açlıktan ağlamasına dayanamayarak Rafah’a gitmeye karar verdi. Ancak yardım noktasına ulaştığında, geriye kalan sadece parçalanmış yardım paketleriydi.
“Bir adamın un çuvalını düşürdüğünü gördüm. Alıp almayacağımı sordum. Bana, ‘Beyt Lahya’dan buraya kadar dokuz çocuğum için geldim. Veremem, üzgünüm.’ dedi ve gitti. Sözleri beni paramparça etti.” diyen Walaa, yaşadığı aşağılanmayı gözyaşlarıyla anlattı.
Yardım dağıtımındaki kaos
Amerika destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı’nın (GHF) dağıtım organizasyonundaki deneyimsizliği, yardımların kaosa yol açmasına neden oldu. Salı günü yaşanan izdihamda en az üç Filistinli hayatını kaybederken, yardım sırasında düzenin sağlanmaması uluslararası eleştirileri artırdı.
Jehad, geçmişte Birleşmiş Milletler gibi kuruluşların yardımları isimlere göre dağıttığını ve böyle bir karmaşanın yaşanmadığını belirtti. Ancak İsrail’in uluslararası yardımları engellemesi, Gazze’deki durumu daha da kötüleştiriyor.
Onur ve açlık arasında
Walaa gibi birçok kişi, yardımlar için tekrar mücadele etmeye hazır olduklarını söylüyor. “Çocuklarınız açlıktan ağlarken onurunuz kalmıyor.” diyen Walaa, Gazze halkının bu noktaya gelmesine izin verenleri asla affetmeyeceklerini vurguladı.
Gazze’deki insani kriz, yalnızca açlıkla değil, aynı zamanda insanların onurunu ve insanlık duygusunu da tüketiyor. Uluslararası toplumun bu trajediye acilen müdahale etmesi gerekiyor.