Almanya hükümeti, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının başladığı Ekim 2023’ten bu yana İsrail’e 485 milyon euroyu aşan değerde silah ve askeri ekipman ihracatı gerçekleştirdi. Bundestag tarafından yayımlanan resmi verilere göre, bu ihracatın kapsamına ateşli silahlar, mühimmat, silah parçaları, askeri elektronik sistemler, denizcilik ekipmanları ve zırhlı araçlar girdi.
Eleştiriler ve uluslararası tepkiler
Almanya’nın bu silah ihracatı, Gazze’deki insani krizin derinleşmesiyle birlikte uluslararası toplumda büyük tepki topladı. Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC) ve Birleşmiş Milletler, İsrail’i savaş suçları ve soykırım yapmakla suçladı. Gazze’de öldürülenlerin %80’inin kadın ve çocuklardan oluştuğu, ayrıca temel gıda yardımlarının İsrail tarafından engellendiği bildiriliyor.
Almanya’nın sol partisi Die Linke’nin parlamentodaki soru önergesi üzerine açıklama yapan hükümet, ihracat izinlerinin “dış ve güvenlik politikası etkileri dikkatlice değerlendirilerek” verildiğini savundu. Hükümet, ulusal ve Avrupa Birliği ihracat yasaları ile Silah Ticareti Antlaşması’na uyulduğunu belirtti. Ancak eleştirmenler, Almanya’nın bu silahların savaş suçlarında kullanılmasını önlemek için yeterince şeffaf olmadığını savunuyor.
Hukuki tartışmalar
Sol Parti’nin önergesinde, Almanya’nın bu silahların savaş suçlarında kullanılmasını nasıl engellediği ve ICC’nin İsrail liderleri hakkındaki tutuklama kararlarına nasıl yaklaşacağı soruldu. Alman hükümeti, bu konuda doğrudan bir yanıt vermekten kaçındı ve önceki yasal yükümlülük açıklamalarına atıfta bulundu.
Berlin’e artan baskı
Almanya, İsrail’e silah sağlayan ülkeler arasında ABD’den sonra ikinci sırada yer alıyor. İnsan hakları örgütleri ve muhalefet partileri, Berlin’in bu ihracat politikasını gözden geçirmesi gerektiğini belirtiyor. Özellikle Gazze’deki insani koşulların giderek kötüleşmesi, Almanya’nın uluslararası hukuka uygun hareket etmesi yönündeki çağrıları artırıyor.
Hükümet ise silah ihracatının detaylarını, “ulusal çıkarlar ve devlet güvenliği” gerekçesiyle açıklamayı reddediyor. Ancak muhalifler, bu durumu Almanya’nın dolaylı olarak Gazze’deki savaş suçlarına ortak olması olarak nitelendiriyor.
Sonuç
Gazze’deki soykırımın devam etmesi ve insani krizin büyümesiyle birlikte, Almanya’nın İsrail’e yönelik askeri desteği daha fazla tartışılmaya başlandı. Berlin’in bu konuda nasıl bir politika izleyeceği, uluslararası toplum ve insan hakları savunucuları tarafından yakından takip ediliyor.