Süveyda savaşından alınan dersler, bölge liderleri ve direniş hareketleri için önemli bir uyarı ve yol gösterici oluyor. Ahraruş Şam Hareketi'nin eski lideri Ali Ömer, savaşın ardından yaptığı değerlendirmede, bölgedeki güç dengeleri ve stratejiler hakkında dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
- Ömer’e göre, savaşın en büyük derslerinden biri, Amerika’ya güvenmenin hayal olduğu gerçeğidir. Amerika’nın, vaatleriyle hareket edip, ihanet ve fitne çıkarmaktan geri durmadığını belirten Ömer, bu durumun artık bir ders değil, köklü bir gerçek olduğunu vurguluyor.
- İkinci önemli ders ise, Siyonist düşmanla gerçek anlamda bir uzlaşmanın mümkün olmadığıdır. O, askeri ve siyasi zorbalıkta sınır tanımayan düşmana karşı en etkili yolun organize direniş olduğunu söylüyor. Gazze’nin yer altını savaş ve onur cephesine dönüştürerek başardığını, Suriye’de de aynı yöntemin uygulanabileceğine işaret ediyor.
- Üçüncü olarak, yenilgilerin yolun sonu değil, yeni ve bilinçli bir başlangıç olabileceğine dikkat çekiyor. Çok büyük düşüşlerin, büyük zaferlere kapı açtığını belirtiyor. Son olarak, “Allah, işinde galiptir; fakat insanların çoğu bunu bilmez.” sözünü hatırlatarak, sabır ve dirençle ilerlemenin önemine vurgu yapıyor.
Ali Ömer, bölgedeki direniş ve stratejilerin, bölge güçlerinin güçlenmesi ve ulusal birliğin sağlanması için vazgeçilmez olduğunu dile getiriyor. Bu savaşların, bilinçli ve kararlı adımlar atıldığında, büyük zaferlerin kapısını aralayacağını ifade ediyor.